İZİN YOLU SETİ
"REHBER, HARİTA, STİCKER"
Askın Yolculugu
Her yıl yaz ayları gelince, dünyanın dört bir yanından, onlarca ülkeden, milyonlarca insan düşer yollara. İster göçmen kuşların, ister inci kefalinin göçüne benzetin ama dünyada eşi benzeri olmayan bir “insan hareketliliğidir” bu.
Kim bu yolcular? Nereden geliyor, nereye gidiyorlar? Ne getiriyor, ne götürüyorlar? En önemlisi de “neden” her sene geliyor, sonra geri dönüyorlar?
Almancılar ya da gurbetçiler gelmiş diye geçiştiririz gündelik hayatımızda. Bazen de haber olur bültenlere, sınır kapılarında yoğunluk, ölümlü bir trafik kazası, arada bir de “istatistiksel veri” halinde.
Oysa her yolcunun, sürükleyici bir hikayesi vardır. Yeter ki bir yerden başlayın, ilk soruyu sorun. O anlatmaktan yorulmaz, siz dinlemekten sıkılmazsınız. Onlarca yıldan, binlerce kilometreden, farklı ülkelerden, dağlardan, ovalardan, sınır kapılarından, Tuna kıyılarından, Estergon’dan, Osmanlı’nın Nazlı Budin’inden, Deliorman’dan, Silistre’den, Selanik’ten, Üsküp’ten, sıcağın altında saatler süren beklemelerden sıyrılıp gelmiştir yolcu. Hiç düşündünüz mü nedir motivasyonu yolcunun? Bu kadar eziyet, bunca masraf, ölüm tehlikeleri, yorgunluk, stres. Sahi neden geliyorlar hiç düşündünüz mü?
Mesela çok daha yakın mesaffede, çok daha ucuza, daha az zahmetle çok daha lüks bir tatil yapabilecekken, neden Türkiye’ye geliyorlar? Örneğin bir ailenin Türkiye izin yolculuğunun sadece yarı fiyatına Mısır’da tam 1 ay lüks bir otelde uçak bileti dahil tatil yapabileceğini biliyor musunuz? Dahası, artık bu seçeneği gözardı etmeyenler var. Sayıları da giderek artıyor.
Her yıl büyük bir heyecanla memleketinin yoluna düşen milyonların kalbindeki ortak duygunun adı TÜRKİYE AŞKI. Tam 60 yıldır bitmeyen, kuşaklara miras bir aşk hikayesi bu. Sirkeci’den kalkan ilk trenin Münih’e inen ilk yolcusunun kalbine ekilmiş hasret tohumunun, sılaya izine giden işçinin, Kapıkule’den girerken çiçeğe durmasının hikayesidir. 60 yıldır milyonlarca kalbe her yıl o tohum düşer yeniden, kök salar, boy verir aylar boyu, ve yine çiçek açar Kapıkule’den girerken. Ve o çiçek 6 hafta sonra dönerken yine aynı yerde boynunun büker, solar, yine yeniden bir hasretin tohumu olarak devam eder döngüsüne.
Bu aşkı anlamak, hikayesini dinlemek, içinde kendinizi de bulmak istiyorsanız, Türkiye Aşkı size anlatmaya başlıyor. Bizim hikayemizi bizden dinleyin...